Âmentü, Kur’an-ı Kerim’de üç kez tekrarlanan ve İslâm dininin iman esaslarını ifade eden bir kavram.
Hz Peygamber (s.a.v.), ‘Cibril Hadisi’ olarak bilinen meşhur Hadis-i Şeriflerinde imanın esaslarını “(1) Allah’a, (2) meleklerine, (3) kitaplarına, (4) peygamberlerine, (5) ahiret gününe, (6) Kadere yani hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmandır” şeklinde sıralıyor.
Bir kişi bunlardan herhangi birine inanmasa, o iman muteber değildir. Buna karşın, Gülen Hareketi’nin mensubu bazı kimseler zorlama teviller yaparak, Allah’a ortaklar isnat eden Yahudi ve Hıristiyanlarla, Müslümanları aynı âmentüde birleştirmek gayretindeler.
ZAMAN YAZARI: “EHL-İ KİTAPLA AMENTÜDE İTTİFAKIMIZ VAR”
Zaman gazetesi yazarı Ahmet Şahin, 17 Nisan 2000 tarihinde “Ehl-i kitapla amentüde ittifakımız var!” başlıklı bir yazı kaleme alır ve şöyle der:
“…Dikkatlice bakıldığında görülecektir ki, ehl-i kitapla temel noktalarda birlikteyiz. Daha meşhur ifadesiyle amentüde ittifakımız vardır.
Çünkü Allah’ın gönderdiği kitapların hemen hepsinde tekrarlanan amentüdür: Allah birdir. Peygamberler haktır. Melekler vardır. Kitaplar gönderilmiştir. Ahiret vardır. Ölen insanlar bir gün dirilecek, yaptıkları iyiliklerin mükâfatını, kötülüklerin de mücazatını göreceklerdir.
Bu temel noktalar bir amentüden başkası değildir ve biz ehl-i kitapla bu amentüde müttefikiz. Garip olan şudur ki ittifak ettiğimiz amentüyü öne geçirmiyor da ihtilaf ettiğimiz teferruatı ileri sürüp mutlak küfre karşı dayanışmamıza engel olarak görüyoruz. Halbuki temelde ittifak varken teferruattaki ihtilaflara takılıp kalmak makul değildir. Burada Kur’an’ın bir ayetini hatırlamak yerinde olsa gerektir: (Mealen.)
– Ey ehl-i kitap! Geliniz ittifak ettiğiniz amentüde buluşunuz.”
Noktası virgülüne, harfi harfine böyle diyor. Merak eden linkini tıklayıp okuyabilir.
Söz konusu yazısındaki çelişkilere değinmeden önce, yazarın dostları Yahudi ve Hıristiyanların amentülerine göz atalım.
YAHUDİLERİN AMENTÜSÜ
“Tanrı vardır, birdir, hâkim-i mutlaktır, âlem yaratılmıştır ve tektir” şeklindeki Yahudilerin âmentüsünü, miladi birinci asırda yaşamış olan Filozof Philon’un derlemiş.
Günümüz Yahudi kaynaklarında Maimonides ya da Rambam olarak adlandırılan Musa b. Meymûn tarafından 12. asırda ortaya konulan âmentüleri şu 13 esastan oluşuyor:
“Tanrı vardır, Tanrı tek ve eşsizdir, Tanrı’nın bedeni yoktur, Tanrı ebedidir, dua edilecek tek merci Tanrı’dır, peygamberlerin bütün sözleri doğrudur, Musa’nın kehanetleri doğrudur ve Musa en büyük peygamberdir, yazılı ve sözlü Tevrat (Talmud) Tanrı tarafından Musa’ya verilmiştir, ondan başka kitap olmayacaktır, Tanrı insanların düşüncelerini ve eylemlerini bilir, Tanrı iyileri ödüllendirip kötüleri cezalandıracaktır, Mesih gelecektir, ölüler uyanacaktır.”
Bugün her ikisinden birini esas alan farklı Yahudi grupları mevcut.
HIRİSTİYANLARIN AMENTÜSÜ
Roma’da, “Havârilerin iman esasları” şeklinde tespit edilen, yine 13 maddelik Hıristiyan âmentüsü ise; “Baba Tanrı’ya, O’nun biricik oğlu İsa’ya; Rûhu’l-Kudüs’ten gebe kalınana; ve bâkire Meryem’den doğana; O’nun Pontus Pilatus’tan zulüm gördüğüne, çarmıha gerildiğine, öldüğüne, gömüldüğüne, cehennemlere indiğine, üçüncü gün tekrar canlandığına, göklere çıkıp, kaadir olan baba Tanrı’nın sağına oturduğuna, oradan gelip ölüleri dirileri hesaba çekeceğine; Rûhu’l-Kudüs’e, mukaddes kiliseye; azizlerin cemaatine; günahların affedileceğine, vücudun tekrar canlanacağına ve ebedî hayata inanırım” şeklindedir.
ONLAR İSLAMI, KUR’AN-I VE Hz MUHAMMED (A.S.)’I REDDEDERLER
Gerçekte Yahudilik ve Hıristiyanlık diye bir din yok. Bu isimler daha sonra kendilerince uydurulmuş adlar.
Hz Âdem (a.s.)’dan Hz Muhammed (s.a.v.)’e kadar tüm peygamberlerin getirdiği din, İslam’dır.
Hz Muhammed’e kadarki tüm vahiy, mensuplarınca zamanla tahrif edilmiş, her tahriften sonra Allah (c.c.) vahyini yeniler. Kur’an-ı Kerim ise dinin son kez gönderilmiş hali olup, kıyamete dek Allah (c.c.)’ın koruması altında.
Yahudi ve Hıristiyanlar yeryüzünde tek bir Müslüman dahi koymasalar, Kur’an-ı ve hükümlerini asla ortadan kaldırmaya güç yetiremezler.
Tahrif edilmiş ve İslam’ın gelmesiyle geçerliliği tümüyle yok olmuş olan, Yahudilik ve Hıristiyanlıkta; diğer kitaplara, meleklere ve kadere iman yer almaz. Ayrıca Hıristiyanlar, İsa (a.s.)’ın Tanrının oğlu dolayısıyla Tanrı olduğuna, Hz Meryem’inde ilah olduğuna iman ederler.
Yahudiler ise benzer bir şekilde, Üzeyir (a.s.)’ın Tanrının oğlu olduğunu iddia ederler.
GÜYA HZ YAKUP ALLAH’LA GÜREŞ YAPIP YENMİŞMİŞ…
Tahrif edilmiş Tevrat’ta“Tanrı Hz. Yakup ile güreşir, Yakup O’nu yener…” (Tekvin 32/22-32) şeklinde yer alan saçmalığa inanır, güya inandıkları Tanrılarıyla alay ederler.
Diğer taraftan, tirajı komik bir aptallık olsa da, bir Hıristiyan her türlü günahı işler, ‘ilah’ rolü verilen papazlar, para karşılığı güya günahları affederler.
Bütün Müslümanlar tüm peygamberlere iman etmekle mükellef iken, Yahudiler, İsa (a.s.) ve Hz Muhammed (s.a.v) ve onların getirdiklerini kabul etmezler. Hıristiyanlar ise, Hz Muhammed (s.a.v) ve O’na vahyolunan Kur’an ve dinî asla kabul etmezler.
Zaman yazarı bu yazısını, dindarlarla kurmaktan imtina ettikleri diyalog yerine, müşrik Yahudi ve Hıristiyanlarla giriştikleri sözde diyaloga yönelecek itirazlara ket vurmak için kaleme almış olsa gerek.
AYETTE BİLE BEKTAŞİLİK
“Rasulüm de ki: “Ey kitap ehli! Bizimle sizin aranızda ortak bir söze gelin: Yalnız Allah’a ibadet edelim. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah’ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâh edinmesin.” Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, deyin ki: “Şahit olun, biz Müslümanlarız.” (Alî İmran Suresi’nin 64. Ayet-i Kerime – Diyanet’in meali)
Ayetin tümünü yayınlamış olsa kendi tezi çürüyecek. Bunu bilen eski Diyanet çalışanı Ahmet Şahin yazısında ‘Bektaşilik’ yapıp, Ayet-i Kerimenin tümünü değil, sadece işine gelen ilk cümlesini farklı bir anlatımla yayınlamış.
Ayrıca bu Ayet inince, yaşanan hadiseyi ve ‘ehli kitap’ denilen kitlenin ‘şirk ehli’ olduğu yönündeki Hadis-i Şerif’i bildiği halde hiç değinmiyor.
Amentünün ortak olduğunu iddia ederek, Hıristiyanların ve Yahudilerin, Allah’a oğul isnatları ile İslam’ın inanç sistemini bir tutuyor.
Sanki Yahudi ve Hıristiyanlar; İslam’ı, Hz Muhammed (s.a.v.) peygamberliğini, Kur’an-ı Kerim’i kabul ediyor, kaza ve kadere inanmıyormuş gibi takdim ediyor.
Yazık çok yazık!
Herkes bilsin, İslam bu tür zorlama yorumlardan beridir. Bu tür şaşkınlıklar sadece kişileri bağlar. Muhakkak ki en iyisini bilen Allah’tır.
“De ki: O Allah birdir. Bütün varlıklar O’na muhtaç, fakat O hiç bir şeye muhtaç değildir. O doğurmamış ve doğurulmamıştır. Hiçbir şey O’nun dengi/benzeri değildir” (İhlâs Suresi)
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.