Önemli saydığımız, böyle kabul ettiğimiz konular üzerine araştırma yapıp görüşleriyle karşımıza çıkanlardan biri de, şair, yazar ve araştırmacı, Ankara’dan seslenen Aytekin Aydın’dır. Son araştırmasının adı “İnsanlığın ışığı İslâmiyet”adını taşıyor.
Araştırma yazısının girişinde:”Son yıllarda İslami terminolojinin çok konuşulduğunu, İslami değerler üzerine yazılar yazıldığını, fikirler üretildiğini görüyoruz. Bugün İslamiyet inancı olarak ön plana çıkarılan İslam inancı acaba İslâmiyet’in yeryüzüne, insanlığa geliş amacına uyuyor mu?Bunu anlamak için İslamiyetin geldiği coğrafyayı ve o günkü koşulları iyi bilek zorundayız” diyor.
Biz fazla devreye girmeden, Aytekin Aydın görüşlerini sıralayalım:
İslamiyet eşitliğin olmadığı, köleliğin hüküm sürdüğü, halkın yoksulluk içinde yaşadığı tefeci ve otoriter yönetimlerin egemen olduğu bir dönemde ve bir coğrafyada ortaya çıkmıştır. Gelen ayetlere baktığımızda,net verilen bir mesaj vardır. O da yeryüzünde insanlar arasında eşitliği sağlamak, yoksulluğu ortadan kaldırmak, otoriter düzenlere son vererek Kur’anda anlatılan cenneti yeryüzünde hakim kılmak,zorbalığın,zalimliğin ortadan kalktığı,adaletin sağlandığı,barış ve kardeşliğin egemen olduğu bir dünya istiyordu.
Dünyadaki tüm doğal zenginliklerin Allahın mülkü (Lehül mülk) olduğunu ve bunlarında tüm insanlar arasında eşit olarak paylaşılması gerektiğini söylüyordu. Bireysel zenginliği felaket olarak görüyor, zengin insan yerine, zengin toplum istiyordu..Bunları da Allah’ın emirleri olarak vahiy yoluyla Peygamber efendimize iletiyor,o da bunları anlatıyor ve tüm isanlığa yayıyordu.
Allah’ın ilk emri oku’ydu. İslamiyetin sloganı da Fakru Ragabe’dir.Yani kölelere özgürlük.Nitekim ilk Müslüman olanlara baktığımızda bunların tamamı köleler,yoksullar ve ezilen yoksul kesimleriydi.Peygamber efendimizin ve sahabenin yaşamlarını incelediğimizde onların asla kişisel zenginlik peşinde olmadıklarını görüyoruz.
Peygamber efendimizin yaşamı boyunca üzerine kayıtlı hiçbir tapulu mülkü olmamıştır. Ölmeden birkaç saat önce cebinde olan yedi dirhemin de ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasını istemiştir.Allah’ın ayet ve hadislerine baktığımızda,bahsedilen fikirlerin tamamının Allah’ın emirleri olduğunu görürüz.Bunlardan:
Hz. Muhammet: Bir kimseyle münasebete girmek için kendisinin ibadetine bakmayın. Dirhem ve Dinarla olan münasebetine bakın.
Hadis: Allah resulu namaz kılarken namazı yarıda kesip hızla mescidden çıkar. Döndüğünde bu durumun nedenini soranlara şöyle der: Evde bir miktar para vardı, namazdayken aklıma geldi. Vallahi eğer o parayı bir gece daha elimde tutup dağıtmasaydım, helak olacaktım.
Hadis: Yalın ayaklıların
Hadis: Komşusu açken, karnı tok olan bizden değildir.
umeze Suresi-1, 2,4. Ayetler: Yazıklar olsun sömürücülere. Onlar ki servet yığıp, mal, para, biriktirmeye odaklanırlar. Ant olsun onlar Allahın tutuşturulmuş ateşi olan Hutameye atılacaklarıdır.
çok olduğu bir dünyada, bir kişinin ikinci ayakkabısı haramdır.