Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olurmuş!
Yarın ola hayrola…
Ayaklar yere basacak, hizmet öne çıkacak, ve iyi anlatılacak!
“Ben yaptım, oldu” denmeyecek! “Oldu mu?” denecek!
CHP belediyelerine çok, amma çok iş düşüyor.
01 Nisan’da kazanılmış hak, alavera & dalavera derken; 17 gün sonra teslim edildi.
Sabır taşı çatladı adeta.
Amma CHP gençliğiyle, partizanıyla, severleriyle, görüşlerine başkoyanlarıyla, tam bir demokrasi sınavı verdiler.
Gürültü yok, taşkınlık yok, fevri bir davranış yok, yıkma, kırma, dökme, sataşma olmadığı gibi; tahriklere de meydan vermeden, doğru bildiği yoldan şaşmadan, seçim öncesinden – sonrasına kadar üzerine düşen görevi yerine getirerek örnek bir hareket sergilemiş ve tabanını umutlandırmıştır.
CHP seçmeni olarak bizlerin de istediği buydu!
İLLET ve ZİLLET diyen kokuşmuş bir anlayıştan farklı olmak. Farklı bir politika izlenmesiydi.
Burada gerek Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU, gerek Parti grubu, MKYK, Yönetim ve vekiller, gerekse il ve ilçelerde ki tüm teşkilat mensupları, CUMHUR ittifakının hal ve hareketlerinden farklı bir yol izlemesi, vatandaşın kalbine dokunacak bir efendilik, saygınlık kazandırmaları, bu seçimin lehte tezahür etmesinin başlıca nedenlerindendi diyebilirim.
İstanbul’u kazanmak gerçekten kolay değildi.
Düşünsenize, tüm kozlar iktidarın elinde. Bakanlarıyla, vekilleriyle ve devlet imkanlarıyla tümü sahaya inmiş, hem mevkilerini kullanıyor, hem de nüfuslarını kullanarak seçmeni baskı altına almaya çalışıyorlar, bu da yetmiyor, partili Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı ise olağanüstü imkanlarıyla mücadele veriyor!
Diğer tarafta ise çoğu kez engellenen, kısıtlı imkanlarla ve dar bir bütçe ile eşit olmayan şartlarda mücadele vermeye çalışan MİLLET ittifakı!
Tüm bunlara rağmen kazanılan büyükşehirler.
İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Manisa, Antalya, Adana vs.vs.
Eminim ki CHP büyük bir sınav verecek. Her ne kadar iktidarın koşuşturma alanları biraz olsun kısıtlansa da yine tüm imkanlara sahip. Sadece dilleri olumsuz yönde eksileri olan tel şey! Aslında bu da muhalefete yetiyor. Bugün olduğu gibi…
Bu dil umarım devam etmez. Zira CUMHURU rezil eden, yerlere düşüren dilleri oldu. Bundan böyle dillerine çeki düzen vereceklerine inanıyorum! ZİLLET ve İLLET diyemeyecekler. Politika üslubuna dikkat edecekler. Özellikle AKP Genel Başkanı ve ortağı MHP Genel Başkanı çok farklı bir üslup sergileyecekler diye düşünüyorum.
Çünkü göz açıp kapayıncaya kadar 4,5 yıl gelip geçecek.
Henüz rayına oturtulmamış olan Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi bu şartlarda yatar!
Değişmek, seçmene saygı duymak, toplumun tamamını kucaklamak, kötü sözlerle, hakaretlerle, ötekileştirmemek gerektiğini öğrenmeleri gerekecek.
Tabii bu da zor!
Neden zor?
Şimdi İstanbul’a, Ankara’ya müdahale edecekler! Çalışmalarına engel olacaklar! Meclis üyeleri ile çalıştırmamaya gidecekler ki, bu da ters tepecek, şayet engel olunduğunu anlatabilirlerse belediye başkanları, 4,5 yıl sonra bir başka zafer yazdırabilirler.
Sözün Özü!
CUMHUR ittifakı şapkasını önüne alacak ve düşünecek. Düşünme sırası sanırım onlarda. Aşağısı sakal, yukarısı bıyık misali. Ve üstelik çok zor. MİLLET ittifakının artılarının üzerine CUMHUR ittifakının söylem ve yerel & iktidar karışık propağandaları ve icraatlarındaki olumsuzluklar ekleneceğinden, oldukça gergin bir dönem geçirilecek.
Yani 4,5 yıl sonrasının gelişi bugünden başladı.
Mustafa Kemal ÖZGÜRSOY