Terör, tahmin edildiği gibi, azdı. Her gün, yüreğimizi yakan kayıplar yaşıyoruz. Millet olarak, üzülüyoruz. Rabbim, kimseye evlât acısı vermesin. Elbette, Şehitlik en büyük rütbe. Ancak, şehit yakınlarının acısının, ne kadar büyük olduğunun da idraki içindeyiz.
Bu arada; yöneticileri, muhalefeti, medyası ve halkı ile hepimize düşen önemli görevler vardır:
– Yılgınlığa kapılmamalı, dış mihrakların istediği ortamı hazırlamamalıyız. Devletimizin, güçlü olduğuna inanmalıyız.
– Askerimize, polisimize güvenmeli, moral vermeli, destek çıkmalıyız. Bilip bilmeden, yazmamalı ve konuşmamalıyız. Ahkâm kesmemeliyiz.
– Bu tür olayların, tüm dünyada yaşandığını unutmamalıyız. Elbette, Türkiye’nin gelişmesine engel olmak isteyen dış mihraklar, her türlü melanete başvurmaktadırlar. Özellikle, son iki asırda, devamlı olarak, bu yolu kullanmışlardır. İçerideki hainleri devreye sokmuşlardır. İsyanlar çıkarmışlardır.
– Medya, konuları abartmamalı, nerede ise 24 saat, terör konusunu işlememelidir. Başka konulara da yer vermelidir. Hainlerin amaçlarına alet olmamalı, ümitsizlik değil ümit aşılamalıdır. Gündem, tek bir konuya, mahkum edilmemelidir.
– Sn. Başbakan ve diğer genel başkanlar, şu kavgacı üslubu terketmelidir. Halka örnek olmalı, dayanışma görüntüsü vermelidir. Sık sık buluşmalı, danışmalıdırlar.
– Şehit cenazeleri istismar edilmemeli; hoş olmayan görüntülere/ kavgalara/ saldırılara/ hakaretlere, meydan verilmemelidir. O, Mübarek Şehid’e saygı gösterilmeli, politik şovlar yapılmamalıdır.
– Türkiye, bu hainleri taşeron olarak kullanan mihraklara karşı, açık bir tavır almalıdır. Davalar açmalı, bu ülkeleri teşhir etmelidir. (Teröristleri kimler himaye etmektedir? Kimler kaynak sağlamaktadır? Kim eğitmektedir? Kim silah ve lojistik destek sağlamaktadır?) (Siyonist- Ermeni- Rum işbirliği neler yapmaktadır?) ( Olayın Kürt kesiminin hakları ile hiç ilgisi yoktur. Aksine, en büyük zararı onlar görmektedir)
– Bu bilgiler, hem Türk halkı, hem de Dünya kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Türk düşmanlarının hain yüzleri teşhir edilmelidir.
– Halkımız, bir terör örgütü ile değil, (gelişmemizi, lider olmamızı istemeyen, NATO ve AB üyesi) 7 düvel ile mücadele ettiğimizi bilmelidir. ABD/İsrail/ Almanya/ İngiltere/ Fransa/ Belçika/ Hollanda/ Danimarka/ Yunanistan/ Avusturya/ İsviçre/ İsveç/ Norveç, vs. vs. gibi ülkelerin teröre, nasıl yardım ettiğini; nasıl kaynak aktardığını, her türlü – medya imkânı dahil- imkânlar sağladığını; teröristleri nasıl himaye ettiğini, öğrenmelidir. Böylece, hatalı değerlendirmeler yapılmaz, gücümüz hakkında da şüpheye düşülmez. (Dünya’da, Türkiye kadar, arkadan hançerlenen, ihanete uğrayan, ülke olmamıştır. Buna rağmen, ayakta kalmamız, Cenab-ı Hakk’ın lütfudur ve gücümüzün de göstergesidir.)
– Elbette, teröre en büyük kaynak sağlayan yollardan biri de; kamu ihaleleri ve kaçakçılıklardır ( uyuşturucu/ silah/ akaryakıt/ sigara/ tuz/ Çin malı/ şeker / çay/ vs.vs.) İktidar, bu kaynakları- mutlaka – kurutmalıdır. Hudutlarımız, ciddi biçimde denetim altına alınmalıdır. ( Devletin, kimin ne yaptığını bilmemesi ve buna engel olamaması düşünülemez. Bölgecilik ve partizanlık yapılmazsa, tümü sona erdirilebilir.)
– Operasyonları zorlaştıran mevzuat, acilen değiştirilmelidir. Bu arada, mutlaka ve mutlaka, idam cezası yeniden getirilmelidir. (AB bizi alırsa, konu tekrar düşünülür.) İmralı’daki cani, tam anlamı ile tecrit edilmeli, tümüyle dış Dünya ile irtibatı kesilmelidir. (AB’li hainler, ne derse desin.)
– Barzani ve Talabani, daha fazla şımartılmamalıdır. ABD eninde sonunda, Irak’tan defolup gidecektir. (Zaten, Afganistan batağında da, sonunu hazırlamaktadır) Biz, kıyamete kadar buradayız, burada kalacağız. Asırlardır, onları hep himaye ettik, besledik. Bu kadar nankörlüğün sonu iyi olmaz.
Kayıplarımız için, hepimiz üzülüyoruz. ( Bir avuç hain dışında) Gözyaşı döküyoruz. Ama, yılgınlığa düşmemeliyiz. Gücümüzü bilmeli, kendimize ve devletimize güvenmeliyiz. Medyadaki dış mihrakların temsilcilerine kulak asmamalıyız. Türk Ordusu’nun ve Polisi’nin, başarılı olacağından, hiçbir zaman şüphe duymamalıyız.
Karşımızda ihanet çemberi var. Ama, biz haklıyız ve galip geleceğiz.