Demirel, Fikret Bila'ya yaptığı değerlendirmede, '28 Şubat'ta yapılan yanlış bir şey yoktur' diyor. Demirel, 28 Şubat diye adlandırılan darbe sürecini, 28 Şubat 1997'de yapılan Millî Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısı çerçevesinde sınırlayarak 'Tutanaklar açıklansın' diye güya meydan okuyor.
İşin aslında, 28 Şubat'ın Genelkurmay Başkanı gözaltına alınınca, darbenin ucunun kendisine ulaşacağını anladığı için, sorumluluktan kurtulma manevrası yapıyor. Gerçi, Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanlarının vatana ihanet dışında suçlandırılmaları mümkün değildir ama Türk Milleti'nin maşerî vicdanına göre, 28 Şubat bir darbedir ve baş sorumlusu da Demirel'dir.
***
Demirel, 28 Şubat'ın darbe olmadığını söylerken, 'Neresi darbe? Parlamento fesih mi edilmiş? Hükûmet alaşağı mı edilmiş? Partiler mi kapatılmış?' diye soruyor. İşte cevaplarımız:
1. Önce, kendisinin başkanlığında yapılan 28 Şubat MGK Toplantısı'nın, demokratik olmadığını ve zamanın Hükûmeti'ne açıkça baskı yapıldığını belirtelim.
2. Parlamento feshedilmedi ama yetkileri gasp edilip kuklaya döndürüldü. Şapkasını alıp gittiği 12 Mart 1971 Muhtırası'nda da parlamento feshedilmemişti ama 'Beyefendi' tıpış tıpış yürütülmüştü.
3. Hükûmet, saye-i âlîlerinin entrikaları sonucunda alaşağı edildi. Darbe destekçisi Cumhurbaşkanı olarak millet iradesini paramparça etti.
4. Partiler kapatıldı. İktidarın büyük ortağı Refah Partisi (RP), 16 Ocak 1998'de ve yerine kurulan Fazilet Partisi (FP) de 22 Haziran 2001'de kapatıldı. Toplam 11 milletvekiline siyaset yasağı getirilerek milletvekillikleri düşürüldü.
***
Bizim de Demirel'e sorularımız var:
1. 4 Şubat 1997'de Ankara-Sincan'da tanklar yürütülüp, darbeci Çevik Bir'in ifadesiyle rejime 'balans ayarı' yapılmadı mı? Cumhurbaşkanı olarak bu olaya 'normal askerî tatbikat' derken hiç sıkılmadınız mı?
2. Hükûmeti kurma görevini Tansu Çiller'e vermeniz gerekirken, bütün demokratik teamülleri çiğneyip, siyasî ahlâka sığmayacak zorlamalarla parti bölüp yeni parti kurdurarak darbecilerin talimatlarına göre demokrasiyi paspasa çeviren siz değil miydiniz?
3. Yıllarca istismar edip oyunu kaptığınız mütedeyyin halka irticacı diye zulmedilmesi, milyonlarca kişinin fişlenmesi ve darbecilerin demokrasinin ırzına geçmesi karşısında ne yaptınız?…
4. 28 Şubat Darbe Dönemi'nde, devletin tahrip edilmesi, o güne kadar görülmemiş boyutta yolsuzluklar yapılması, yargının siyasallaştırılması sizi hiç mi rahatsız etmedi? Bütün bunları normal mi karşılıyorsunuz?
***
Süleyman Demirel, hiç boşuna çabalamayınız… Kalleş 28 Şubat Darbesi'nin üstünü örtemezsiniz. Yıllardır sizi demokrat zannedip oy veren halkımız artık gerçek yüzünüzü görmüştür. Milletten özür dileyip hatâlarınızı itiraf etmekten başka çâreniz yoktur. O zaman, geçmişteki bazı hizmetlerinizin hatırına millet belki sizi affedebilecektir.