Tarihler kazınmış anma günleri ve tarihler asla silinmiyor. Aklım erdi ereli bu tarihlerde anma etkinlikleri yapılır. Tüm dünyada farkındalık aktiviteleri oluşturulur. Yazarız, çizeriz hatta sosyal medyayı ayağa kaldırırız. İnsan kaynağının zihinsel yapısı değiştirilmeden başarılı sonuç alamazsınız. Sorunun kaynağını bulup çözüm üretmek gerekir. Zaman değişime uyum sorunu kolaylaştırılabilir. Bu süreci yönetmek güçtür, çünkü etki eden farklı faktörlerin sayısı oldukça fazla. Kitlesel düşünce yapısını değişimle bütünleşmiş etmek için temelden eğitim almak gerekir. Ülkemizde en büyük handikap eğitim-sizlik.
Yetişkin bireyleri eğitmek, değişime hazırlamak ve bakış açılarını güncellemek çok zor. Okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklarımızın aldığı eğitimler onlarda yerleşik hale geliyor. Öyle ki ebeveynlerini de etkiliyor ve eğitime ayak uydurmalarını kolaylaştırıyorlar.
İslam öncesi Türk Toplumunda Kadının konumu Toplumların uygarlık seviyelerinin belirlenmesinde cemiyet hayatında kadın ve çocukların konumu önemli bir yer tutar. En ilkel cemiyet hayatından günümüze bu iki grubun hakları, esasında toplumların insan haklarına bakışını da anlamaya yarar. Ataerkilliğin baskın olduğu İlk Çağ medeniyetlerinde kız çocuklarının öldürülmesi, ömür boyunca birinin vesayetinde yaşaması ya da isim verilmeye layık görülmemesi gibi durumlar cinsiyet ayrımcılığının ulaştığı boyutu gösterir vahim örneklerdir. Aynı şekilde kadın öldürüldüğünde katilin hiçbir cezaya çarptırılmadığı toplumlar olduğu gibi kadın ve çocukların baba için çalıştığı, kocasının kadını istediği zaman boşayabildiği durumlara da sıkça rastlanır. Bunların yaşandığı zamanlarda Türk toplumunda kadının yerinin ne olduğu konusu Türklerin medeniyet tarihindeki yerini belirleyici önemli bir ölçü olacaktır.( Kaynak: A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 55, ERZURUM 2016, 209-224)
Türk kadının Cumhuriyet döneminden sonra sosyal değişim içindeki yeri aydınlanmaya başladı. Siyasi, sosyal ve iktisadi faaliyetlerini sürdürmesine engel kalkmıştı. İslamiyet öncesi, sonrası, Osmanlı dönemi tüm tarihlerde kadınların söz, miras ve diğer hakları sınırlıydı. Hatta yoktu. Cumhuriyetin ilanı dönüm noktası oldu.100 Yılı geride bırakırken daha fazla istismarlar ve kadın cinayetlerinin temel sorunu ne o zaman? Cinsiyet ayrımcılığı her alanda sözde yok ama özde var.
Nüfusun yarısı kadınlardan oluşmakta. Buna rağmen siyasi anlamda temsili yet konusunda kadın sayıları yok denecek kadar az.31 Mart seçimlerinde partilerin gösterdiği toplam 8 bin 263 belediye başkan adayının, sadece 652’si yani, %7,89’u kadındı. Partilerin çoğunlukta seçilme şansının az olduğu ilçelerde kadınları aday gösterdiğini söylemek mümkün.
Kadın cinayetlerinin sayısı yıllara baktığınızda (2016’da 328, 2017’de 409, 2018’de 440, 2019’da 474 olmak üzere ) her yıl artan şekilde yükseliyor.
Yine cinsiyet işgücü istatistiklerinde bu oran erkeklerde %66,9 iken kadınlarda %31,2 olarak gerçekleşti.
Bu çağda hală kadın haklarını konuşuyoruz. Bizler ne kadar kadınız, insanız diye feryat etsekte, gücümüzle dik duruşumuzla ne kadar örnek bireyler olsak ta, geri kalmış beyinler olduğu sürece yukarıdaki istatistik değerler tersine işlemeye devam eder.
Eğitim şart diyesim geliyor. Lakin eğitimli olanların kaleme aldığı yazılar, yöneticiler ve karar mercileri hepsinin eğitimli olduğunu düşününce şart demeninse anlamı silik kalıyor.
Cinsiyetçi söylemlerden vazgeçmek için önce empati yetisi olmalı. İnsan olmalı. Vicdanı olmalı. Hakkaniyetli olmalı. Kendini yetiştiren annenin kadın olduğunu, kız kardeşinin olduğunu düşünerek kararlar alabilmeli. Kim annesinin şiddette maruz kalmasını ister. Kanun yapıcılar bunu içselleştirmeli. Yasaları düzenleyen, uygulayanlar bunları illaki anlamaları için yaşamalarımı gerekir. Hani derlermiş ya yaşamadan anlamak imkânsız.
Ben Atatürk’ün kadınlara verdiği haklara şükür ediyorum. Ancak 100.Yıl kutlamaları yaptığımız şu günlerde bu haklarımızı yukarıya taşıyacak bir ATATÜRK gelemedi. Gölgesi olsa yeterdi. Onun ışığında yürüseler yine kâfiydi.
Velhasıl 25 Kasım’da lütfen yetkili isimler, siyasi parti liderleri anma görsellerine değil, her anlamda hak ettiğimizi bizlere teslim edecek reel çalışmaları sunun.
Unutmayın ki! Dünyayı kadınlar kurtaracak…