Üç gün önce, seçimin genel sonuçlarıyla ilgili sinestezik yöntemli asonans ve aliterasyon söz dizimi tekniğiyle kaleme alınan, yaklaşık 25 yıllık tecrübelerime ve siyasal gözlemlerime dayanan ve toplumbilimsel uzanımları olan, yordamlama niteliğindeki değerlendirmeler yapmıştım. Bu değerlendirmelerimde, kayda değer bütün siyasal partilerle birlikte, başkan adaylarını da bileşik olarak irdelemiştim.
Şimdi, büyükten küçüğe, halkın siyasal partilere verdiği mesajları sıralamak istiyorum:
AK Partiye Halkın Mesajı:
A- AK Partili Olan Halkın Mesajı: AK Partili halk kendi partisine zaten sandıktan çıkan sonuçlarla açık seçik mesajını vermiş olsa da ayrıca şunları da demek istemektedir.
Ey Partim, seni ölümüne destekliyorum. Sana aslında son kez destek veriyorum. Maraton koşusu yapsak ta biz şahsen çok yorulduk. Hep, suyun başında olanlar alıp başını gidiyor ve iktidarın imkanlarından bu partiye gönül veren kişilere imkanları, parayı ve rantı hakça bölüşmüyor. Bu böyle giderse eğer, ilk yerel seçimde gereğini yapmaktan kaçınmayız.
Ey Partim, büyük çoğunluğumuz sana destek verdik ama, sana destek vermek istemeyenlerimizin yaklaşık yüzde iki – üç kadarı, ittifak içinde olduğumuz MHP ye destek oldu. Onların elinden tuttuk bir nevi. MHP son iki yıldır bize hayli destek verdi, sen onu açıkça ödüllendirmesen de biz sandıkta ödüllendirdik. Bu bizim içimizden geldi. Sen böyle bir talimat verseydin bu böyle olur muydu bilmeyiz ama oldu bitti işte.
Ey Partim, sana verdiğimiz desteği bâkî zannetme. Zira, tepeden inmeci aday belirlemeleri bizim canımızı çok acıtıyor. Tek Adam rejimi diyorlar, biz bunu söyleyenleri kıyasıya eleştiriyoruz ama, içten içe, haksız da değiller hani. İster il ve ilçe başkanlıkları, ister aday adayı belirleme ve aday belirleme süreçlerinde ya sadece delegelerin nabız yoklamalarıyla yetiniliyor, ya da buna gerek bile görülmüyor. Biz tepeden inmeci, atamayla yapılmış aktörlere saygımız ve bağlılığımız gereği ses çıkarmasak ta, bunu doğru bulmuyoruz. Canımız acısa da bu tür metazorileri yaşadıkça derin üzüntü içinde kalıyoruz, bunlar da bizim şevkimizi kırıyor. Biz milletvekili adayları ve belediye başkan adayları belirlemesinin ÖN SEÇİMLE yapılmasını istiyoruz. Dahası, delegelerin bile, il ve ilçelerde genel kurul seçimiyle gerçekleşmesini istiyoruz. Adımızdaki Adalet kelimesinin hakkını vermek isterseniz, adil ve hakça aday belirleme süreçleri yürütülmelidir. Bakınız, FETÖ Terör örgütü mücadelesi hemen hemen bitti, taşlar yerine oturdu. Artık ülkemizin varsayılan ayarlarına dönme zamanı geldi. O yüzden muhalefete bu konuda konuşma ve eleştiri fırsatı vermeksizin, partimizin artık uygulamaya başlamasını istiyoruz.
Ey partim, sana oy verdik ama, muhaliflerin iktidarımız üzerine getirmiş oldukları yolsuzluk ve adaletsizlik eleştirilerine çoğu zaman cevap vermekte zorlanıyoruz. Partimizin çekirdek kadrosunun Reise karşı daha açık sözlü ve gerektiğinde kendi fikirlerini söylemelerini bekliyoruz. Çünkü biliyoruz ki, sizlerle birlikte bu zaferleri kazandık. Reis te sünepe, her şeyi kabul eden, yalakalıktan başka bir icraatı olmayan insanları sevmez. O da doğal olarak partisinin başarısının devamını ister, bunu AK partimizin kurmay kadrosundan özellikle istiyoruz. Lutfen en baştaki Reis te olsa, kraldan kralcı olmayın. Bu Hz. Ömer adaletine ve İslamın devlet yönetim anlayışına uymaz. Bu konuda sizden dirayetli olmanızı bekliyoruz.
Ey partim, maraton koşusuna elbette devam edeceğiz ama, teşkilatta olsun, bürokraside olsun, belli yere gelmiş koltuk kapmış kişilerin burunları asla ve asla aşağı inmiyor, kendilerini o koltuğun kıyamete kadar bekçisi zannediyorlar, bizleri ve bizlerin taleplerini görmek istemiyorlar. ilk iktidar dönemimizdeki mütevazılıktan eser kalmadı. Lutfen bir semirel ile mi yoksa Türkiye geneli bir eğitimle mi yapılır bilmeyiz ama, bu BURNU HAVADAN İNMEYEN KOLTUK YAPIŞKANLARINA karşı müteyakkız olun ve bizleri ezdirmeyin. Aksi takdirde, bu tipleri öne sürerek muhalefete prim vermiş oluruz. Partimiz de zarar görür.
B- AK Partili Olmayan, Vatandaşların AKP )) ye Mesajları:
Bak sevgili AKP, sana ben de kendi partililerin gibi AK Parti demek isterdim ama, içimden gelmiyor. Çünkü seni AK olarak göremiyorum. Keşke görebilsem de ben de diyebilsem. İhale süreçlerinde, aday belirleme süreçlerinde, işe yerleştirme süreçlerinde, (Allah için elini vicdanına koy) sen kendin adil olabildiğini düşünüyor musun. Lutfen gerçekçi olun ama. Zaten şu an yüzde otuzluk kesim, senin adil olmadığını iddia ederek adalet yürüyüşleri yapmadı mı. O yüzden, zerre kadar dini bir etki altındaysanız, dininiz size Ömer Adaleti önermiyor mu, bunu düşünün ve adil olun. Parti olarak zaten hemen hemen yerinizde saydınız, yani çok bir oy artışı yapamanız, hatta birkaç milletvekili sayınız azaldı. Bunlardan ders alıp icraatlarınızı dikkatli yapın. Bu icraatları önümüzdeki yerel seçimde göz boyamak için yapmayın, zaten bunu anlarız, bunu maraton koşuyorsanız eğer, içinizden gelerek yapın.
Beş vakit namaz kılmasak ta her cuma çoğunlukla namazımızı kılarız. Hutbede bile okunan duada öncelikle ve özellikle adaletten bahsediliyor, bunu çoğunluğu dini hassasiyet taşıyan sizler bizlerden daha iyi biliyorsunuz. O yüzden aramızdan şimdiye kadar size oy verenler bile oldu, şu an başka partilere kaydılar, niye, çünkü sizin adaletten uzaklaştığınız ve yolsuzluklara battığınız için size oy vermez oldular, biz deriz ki bunları dikkate alın ve en azından iktidarınızı sürdürün. Biz desteklediğimiz partiyi düşünsek zaten size tiyo vermeyiz. Ülkemiz için bunların gerekli olduğunu bildiğimiz için size bu mesajları iletiyoruz.
Ey AKP ve Üst Düzey Yöneticileri, bu sefer şu ya da bu sebeple yırttınız. Yani seçimi aldınız. Gümbür gümbür muhalefetin sesi yükseliyor. Bu sesi duyamıyorsanız, ya sağırsınızdır, ya iktidarın rehaveti ve kudreti, duyularınızı köreltmiştir. Bu çok tehlikelidir, bu tehlikeyi size özellikle duyurmak istiyoruz. Keyfiniz bilir. Bakın sadece aramızda on milyonluk bir fark kaldı. Bunu düşünün. Biz birdahaki seçimde bütün muhalefet olarak en güçlü aday olan Muharrem İnce’nin etrafında öncekinden çok daha güçlü olarak kenetlenir ve çıkarız. Bu sefer mızrağı çuvala da sığdıramazsınız. Bizden söylemesi.
Ey AKP, iktidarda olmanız, çoğunluk olmanız, size çoğunluğun azınlığa tahakküm hakkını vermez. Bu bir kere hem etik değildir, hem kanuni değildir, hem ahlaki değildir hem de dine uygun değildir. İnanan insanların inanma özgürlüğü olduğu gibi, inanmayanların da inanmama özgürlüğü, az inananların veya şu ya da bu şekilde başka inançlara sahip olma özgürlüğü vardır. İnsanların inançlarına ve yaşam tarzına müdahale etmeyin. Bizim aramızda bir zamanlar başörtüsüne destek olan en az yüzde otuzluk kesim vardı, hala var. O zaman başörtüsü zulmü yapanların yaptığını yapıyorsunuz. Erdemli iseniz, siz yaşam tarzlarına müdahale etmeyin. Zaten çok fazla milletin üstüne giderseniz, millet patlar ve size mesaj göndermez, sandıkta güçlü bir şamar vurup sizi alaşağı eder.
Ey İktidar, siz, yol, tünel vb. alt yapı yatırımlarıyla ülkeyi kalkındırdığınızı iddia ediyorsunuz. Bunlar gerekli olsa da ölü yatırımlardır. Tüten bir fabrika bacamız olsun, üretimi, istihdamı artıracak politikalara yönelmelisiniz, bunu sizi sevdiğimiz için değil ülkemizi sevdiğimiz ve olması gerekenin bu olduğu için söylüyoruz. Niye mi, çünkü aynı geminin tayfalarıyız.
Ey iktidar, elinizi vicdanınıza koyun ve cevap verin, eğitimde ve tarımda çuvalladınız. Ekonomi konusuna hiç girmiyorum. İsmini bile bilmediğimiz, mikrop kadar ülkelerden tarım ve gıda ürünleri ithal eder olduk. Eğitim sistemimiz binbir kere değişti ve sistemsizlik kanıksanır hale geldi. Okullarda alt yapı olması, eğitim olması anlamına gelmiyor, bunu çok iyi bilmelisiniz. Eğitimin gelişmesi bu gün belki çok işinize gelmeyebilir ama yarın çok çok ihtiyacınız olacak unutmayın. Bizim için belki en önemli politika eğitim politikasıdır. Bu konuda hassas olmanızı ümid ederiz.
Ey iktidar, iktidar olma gücünüzü, sırf rant elde etmek için, doğayı ve çevreyi hor kullanmayın, doğayı ve çevreyi hor kullandığınız oranda doğanın ve çevrenin size tepkisi ve öfkesi bizimki gibi olmaz, bütün olarak hepimizi yok eder nefes alamayız. O neden özellikle termik santraller, nükleer santraller konusunda bir kere değil bir milyon kere daha düşünün.
Ey iktidar, gençlik gümbür gümbür geliyor. Gençliği mikro krediyle, (Kömürle, kekle, çörekle) kandıramazsınız, onlar sizden gelecek istiyor, iş istiyor. İşiniz zor siz de farkındasınız. Ya bunları duyar ve gereğini yaparsınız, ya da yaklaşık yirmi milyonluk genç kitle sizi yok eder, bizden söylemesi.
Ey iktidar, bundan sonraki süreçte Af kanunu getirmeyi düşünüyor musunuz bilmem ama, bu af kanununda özellikle adi suçlar, vergi suçları gibi konularda af getirmeyin, zira bu aflar, cezaların caydırıcılığını ve devlet ciddiyetini zaafa uğratmaktadır. Bu devlet hepimizin olduğu için bunları söylüyoruz. Bunları dikkate almanız, hepimiz için gereklidir.
Ey iktidar, siyasal partiler kanununu değiştirin ve mecliste grubu bulunan partiler için, lutfen ÖN SEÇİMİ zorunlu hale getirin. Çünkü bir milletvekili adayının veya belediye başkanı adayının belirlenmesi, iktidar veya muhalefet parti başkanının iki dudağı arasında olmamalı, bunun için iktidar ve muhalefet grubu bulunan bütün partilerin aday belirlemelerinin DEKLARE EDİLMİŞ bir ALGORİTMASI (sistematiği) olmalı. Bu ülkemizin aydınlık yarınları için gereklidir, bilesiniz.
İktidar Ortağı Olan MHP ye Halkın Mesajı:
Ey MHP, sığındın iktidarın kanatları altına, keyfine diyecek yok. Aslında oy potansiyelin, 6-7 bandında olduğunu çok iyi biliyorsun. Seni yüzde onun üstüne, AK(P) Partinin özverili seçmenleri çıkardı bilesin. 15 Temmuzdan bu yana devletin istikrarı ve bekası için özverilerinin ödüllerini topladın. İyi Parti oldukça, sen yüzde onları asla bulamayacaksın. Milliyetçi tabana oturan kurulduğu tarihin üzerinden yarım sene bile geçmeyen bir partinin yüzde onlara dayanmasına karşı asla kayıtsız kalamazsınız ve bu oranı hafife alamazsınız. Bunun farkında olmalısınız. Yüzde onlar üzerinde oyunu korumak istersen, iktidara kadrolaşma konusunda metazori yapma, dikte etme. Teşkilatlanmada yardımcı olman gayet doğaldır ama, bunu iktidar sana mahkum olarak algılayıp yetkinin ve oy oranının farkında ol. Teşkilatlanmada adil ve erdemli ol.
Ey MHP, size ve iktidara destek olmayanların hepsi terörist ve terör sevicisi değildir. Bunu hem sen hem iktidar çok çok iyi bellesin. Bu konudaki açıklamalarınız EN BAŞTA SİZE OY KABETTİRİR. Bunu bilesiniz. Bizler size destek olmadık, çünkü sizin gibi düşünmüyorduk, ama bilin ki, bu gün muhalefete oy verenlerin kahir ekseriyeti, yani yaklaşık yüzde sekseni, terör karşıtıdır, terör uzantısı veya destekçisi partilerin karşıtıdır. Bu gerçeği asla ve asla unutmayın. Muhalefet oylarının en az yüzde seksenbeşinin çocukları, babaları, kardeşleri doğuda şehit olmuşlardır, yürekleri yanmşıtır. Bunların iktidara oy vermeleri, terör destekçiliği veya seviciliği değil, iktidarın yanlış mücadele yürütmesine karşı tepkidir.
Ey MHP iktidarın yanında olmanız, bir nevi bizim adımıza iktidarın en yakın denetleyicisi olduğunuz anlamına gelmekte. Özellikle Sn. Bahçeli’nin iktidara karşı iki yıl önceki söylemlerinin arkasında olduğunu belirtmesi bizi mutlu etmektedir. Sizden iktidara takoz olmamanızı ama iktidarın körelmiş destekçisi de olmamanızı istiyoruz. Şu aşamada, iktidarın bir nev’i iç denetleme organısınız. ADALET VE GÜN IŞIĞINDA YÖNETİM VE SAYDAMLIK KONUSUNDA iktidarı mümkün olduğunca zorlamalısınız. Adalete atıf yapan bütün çıkışlarınız, muhalefet tarafından da takdir edilecektir bunu zaten biliyor olmalısınız.
Ey MHP, bizler vatanımızı seven ve en başa vatanızı koyan insanlarız. Muhatefet olarak aramızda vatanı sevmeyen en fazla yüzde beşlik bir kesim vardır ki onların da zaten niyetleri bellidir. Şunu çok iyi bilin ve bilmelisiniz ki, vatan sevgisi, ne iktidarın ne de sadece sizin tekelinizde değildir. Aynı şekilde Türklük te sadece sizin elinizde değildir. Lutfen Türklüğü, ırk olarak etnik olarak düşünmeyin, TÜRKLÜĞÜ, Atatürk’ün de çerçevesini çizdiği gibi, milliyetçilik kavramı kapsamında görün ve Türkiye’de yaşayan ve aynı kaderi paylaşan her (VATANINA SADIK) etnik kimlik taşıyanları TÜRK olarak algılayın. Zira, misak-ı milli sınırları içinde yaşayan hepimiz TÜRKÜZ ve TÜRKİYELİYİZ.
Ey Bahçeli, bu madde de sana gelsin. Aslında MHP nin başında olman bir yönüyle güzel belki ama, bu gün koltuğa olan bağlılığın ve genel başkan adaylarına karşı kayıtsızlığın veya fırsat tanımazlığın nereye kadar gider bilmem ama onyıllarca oy oranını sabitleyip ne kadar daha devam edeceğini düşünme zamanın çok geçtiğinin farkındasındır umarım. Ülkücülerin başında erdemli bir kişilik olarak senin bulunman oldukça önemli olsa da bu sıfatını PARTİNİN DANIŞMANI, KURMAYI, BİLGE KİŞİSİ olarak sürdürmen bizce sanırım daha karizmatik olur, yerini gençlere devretmeye hazırlanmalısın. Bunu kişisel olarak algılamayacak kadar olgun olduğun için söylüyoruz. Bilesin.
Bir köşe yazısının makul uzunluğunu geçmemek için, HALKIN MUHALEFETE OLAN MESAJLARI kısmını (DİĞER MUHALEFET PARTİLERİNİ) yazımızın devamına bırakıyorum. Bizi okumaya devam edin efendim.
Ülkemiz için aydınlık yarınlar temennisiyle esen kalın.
İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004).
Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi.
ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir.
Eserleri:
Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.
analizinizde iktidarın havuz medyası ile ilgisi ve halkın tek kanallı enformasyona yönelik tepkileri yok muydu acaba, değininizde göremedim.