Sevgili okurlarım gençlerimiz ve çocuklarımız, bugün ülkemizde kutlamakta olduğumuz Ulusal Egemenlik Bayramı, Atatürk’ün önerisiyle, “23 Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı” olarak, çocuklarımıza armağan edilmiştir. Daha sonrasında her yıl çocuklarımızın 23 Nisan gününde kutlamış oldukları bayrama, dünya çocuklarını da davet ederek, hep birlikte kutlamaktadırlar.
Hiçbir ülkede çocuk bayramı diye bir sözcük mevcut değilken, Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin çocuklarına 23 Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramını hediye etmiştir. Bu hediyenin önemi ve anlamını çok büyük olduğu ve bu durum hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır.
Mustafa Kemal Atatürk ilk ve tektir. Bu düşüncesiyle, ülkemizin çocuklarına nedenli büyük değer verdiğini hep birlikte anlamalıyız. Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklarına vermiş olduğu bu önemli değeri, dünyada devletlerinin birçokları anlamış olmalı ki, çocuklarını bu önemli bayrama katılmak için Türkiye’ye göndererek iştiraklerini sağlamışlardır.
Bu önemli günün önemine binaen ne yazık ki hâlâ sokaklarımızda yatıp kalkan kimseli veya kimsesiz çocuklar mevcuttur. Bu çocuklar, sıcak bir yuvaya ve eğitim-öğretim veren okullara ihtiyaç duymaktalar. İşte bir yandan çocuklarımızın bayramını kutlamakla övünürken, diğer yandan da bu kimsesiz ve yardıma muhtaç çocuklara sahip çıkılmasını da ihmal etmemeliyiz. Parklarda ve çeşitli yerlerde aç, çıplak ve tiner çekerek yaşam mücadelesi veren çocuklar görülmektedir. Nedeni ne olursa olsun bu duruma düşürülmüş olan çocuklara mutlaka sahip çıkılması gerekir. Sahip çıkılmaması insanlığın ayıbı olduğu kadar, devletinde önem almaması ayıbıdır.
Bu gibi şartlarda yaşayan, yardıma muhtaç çocuklara öncelikle devletin her türlü olanağını sağlayarak sahip çıkması gerekir. Kısacası bu çocukları sosyal güvenlik şemsiyesi altında toplamak tabi ki devletin asli görevidir. Şartlar ne olursa olsun, devlet görevini layıkıyla yerine getirmesi de gerekir.
Şimdiye ne kadar yerine getirilmemesi başlı başına önemli bir ayıbımızdır. Geleceğin yetişkin bireyleri olacak olan bu çocukların, insanca yaşam haklarının mutlaka sağlanması gerekir. Her yıl 23 Nisan günü çocuklarımız kutlamakta oldukları bayramın coşkusunu yaşarken, biz büyüklerinde geçmişte yaşananları bir kez daha, gözümüzün önüne getirmek diye bir insanlık görevimiz olmalıdır. Diye düşünmekteyim.
Sevgili okurlarım, değerli anne-babalar, Öğretmenler, sevgili gençler ve kıymetli öğrenciler. Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın ne denli çetin şartlar altında geçtiğini, bu savaştan zaferle çıkışını unutmamak gerekir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün, yalnızca ulusumuzun bağımsızlık savaşını kazanmasının yanında, kurmuş olduğu cumhuriyeti bütün kurumlarıyla taçlandırmıştı. Ülkemizi çağdaş ülkeler düzeyine taşımayı hedefine koyarak, canla başla çalışan bir lider oldu.
Sevgili çocuklar, birinci dünya savaşında ve sonrasında ülkemizin işgali içinde acımasızca yakılıp yıkılan şehirlerimizi ve köylerimizi düşünün. Çöl olarak kalan Anadoluyu yeniden imar edilişini, hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk yapmış olduğu Devrimleriyle, bizleri, sizleri bugünlere taşıdı. Bir daha o kötü geçen günleri yaşamamamız için, elinden gelen her gayreti sarf etti. Sizler bunların kıymetini bilin ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ve kurmuş olduğu cumhuriyete, devrimlerine ve göstermiş olduğu çağdaş dünya hedefine sahip çıkmasını bilin.
Sakın ola emperyalistlerin oyununa gelmeyin. Gelenlerin de suçuna ortak olmayın. Türk Halkı olarak, birlik ve beraberliğimizin içinde kenetlenerek hiçbir zaman Ata’mızın izinden ayrılmamamız gerekir. Bunu aklınızdan çıkarmayın. Hatta kurmuş olduğu Laik Türkiye Cumhuriyetini ve Devletini canla başla korumayı bilin. Türkiye vatandaşı olarak, asıl görevinizin bu olduğunu asla unutmayın.
Bu inançla, cumhuriyetimizin kuruluşunu sağlayan, 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramını siz çocuklarımıza armağan eden başta Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşlarının aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, emekli öğretmeniniz olarak, siz çocuklarımızın bayramını kutluyor, gelecek günlerinizin mutlu geçmesini diliyorum.
Saygılarımla.
Mürsel Adıgüzel
Eğitimci Yazar ve Şair