Geçen yıl bir film gösterime girdi: “21” Bu filmde sayısal dallarda dünyanın en iyi üniversitesi olarak kabul edilen Massacusets Institute of Technology (M.I.T)’nin Matematik bölümünü 4 üzerinden 4 ortalama ile bitiren çok zeki bir öğrenci Ben Campell, Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesinden kabul alır. Toplam 300 bin dolar olan okul masraflarını karşılayabilmek için ise bir bursa başvurur.
Ancak sadece 1 kişiye verilecek olan bu bursa başvuran 73 aday daha vardır. Burs görüşmesinde okul yetkilisi bu bursu almanın çok zor olduğunu söyledikten sonra Ben’e şu soruyu sorar: “Seni diğerlerinden farklı kılan ne hayat tecrüben var ki, bu bursu sana vereyim?”. Bu soru üzerine karakterimiz M.I.T.’de okurken edindiği hayat tecrübelerini yetkiliye anlatmaya başlar ve film devam eder.
Belki de bu filmi izlemişsinizdir. Burada amacım bu filmi anlatmak ve kritiğini yapmak değil. Asıl amacım çok ilgimi çeken yukarıda bahsettiğim “Seni diğerlerinden farklı kılan ne hayat tecrüben var ki, bu bursu sana vereyim?”sorusunu ve diğer bir soruyu irdelemek. Bence bu soru, yalnız okul yaşamında burs kazanmak için değil, aynı zamanda iş yaşamı için de çok önemli. Bu soruyu iş yaşamına: “Senin diğerlerinden ne farkın var ki, ben bu işi başkasına değil de sana vereyim?” şeklinde uyarlayabiliriz. Bilindiği gibi, giderek artan nüfus ve iş yaşamında artan rekabet sonucu bir pozisyona artık onlarca hatta yüzlerce aday başvuruyor. Birçok aday içerisinden pozisyona en uygun ve en iyi olanı seçmek isteyen işverenler de bu soruyu adaylara soruyor. Adaylar da işe girme ihtimallerini artırmak için böyle bir soruya hazırlıklı olmalı ve iş görüşmesinden önce böyle bir soruya verecekleri cevabı zihinlerinde çok iyi şekillendirmeliler.
Bu soru, kariyer hedeflerini belirleyen kişiler için de büyük önem arz ediyor. Kariyer hedeflerini belirleyen kişi, “Benim ne gibi hayat tecrübeleri edinmem gerekir ki diğerlerinden bir adım öne çıkabileyim ve ileride arzu ettiğim işe gireyim” sorusunu kendisine sormalı ve hayatını buna göre şekillendirmelidir. Yukarıda da ifade ettiğim gibi, iş yaşamında rekabet günden güne artıyor. Bunun sonucunda, işverenler birçok aday arasıdan en iyi olanı seçme gayretindeler. En iyi olmanın yolu ise diğerlerinden daha farklı tecrübeler edinmek, daha bilgili olmak ve az kişinin yapabileceği işleri yapmak ile mümkün.Filmin bir yerinde istatistik profesörü (Kevin Spacey) karakterimizin ne kadar zeki olduğunu anlamak için aşağıdaki istatistik sorusunu soruyor:
İstatistik Profesörü: Ben! Diyelim bir yarışmadasın. 3 kapı var. Birisinin arkasında araba diğer ikisinin arkasında ise keçi var. Hangi kapının arkasında araba olduğunu sadece yarışmayı sunan biliyor. Hangi kapıyı tercih ederdin?
Ben Campell: 1 numaralı kapıyı tercih ederdim.
İ. P.: Yarışmayı sunan sana yardımcı olmak ve şansını artırmak için 3 numaralı kapının arkasında keçi olduğunu söylüyor. Bu durumda ilk önce seçtiğin kapıyı (1 numaralı kapı) mı tekrar tercih edersin, yoksa 2 numaralı kapıyı mı tercih edersin?
B. C. : Bu sefer iki numaralı kapıyı tercih ederdim.
İ. P. : Peki neden 1 numaralı kapıdan vazgeçip 2 numaralı kapıyı tercih ediyorsun?
B. C.: Bu durumda ilk seçtiğim kapıyı değiştirmek şansımı % 33 den % 66’a çıkarır. Ondan dolayı 2 numaralı kapıyı tercih ettim.
Karakterimizin verdiği bu cevap istatistik profesörünü hayran bırakıyor. ABD’de sayısal dallarda kariyer yapmak isteyenler iş görüşmelerinde bu tip istatistik sorularına hazırlıklı olmalıdırlar. Ben aşağıda karşınıza çıkabilecek iki örnek soru soruyorum:
Soru 1: İdam cezası ile cezalandırılmış A, B ve C isimli 3 mahkûm var. Ancak kral birisini affetmeye karar veriyor. Kimi affedeceğini ise muhafıza söylüyor. Muhafızda mahkûmlara “Aranızdan birinizi kral affetti ancak kimin affedildiğini şimdilik size söylemememi emretti” diyor. A meraklanıyor ve muhafıza “3 kişiden 2 kişi idam edileceğine göre B ve C’den en az birisi kesin idam edilecek. Bana hangimizin affedildiğini söyleme. Yalnızca B ve C’den hangisinin idam edileceğini söyle”. Muhafızda A isimli mahkûma “C idam edilecek” diyor. Bunu öğrenen A isimli mahkûm idam edilme ihtimalinin 2/3 den 1/2 ye düştüğünü hesaplıyor ve seviniyor. Buradaki soru “A isimli mahkûmun zihninde yaptığı istatistiksel hesaplar doğru mu ve sevinmesi mantıklı mı?”
Soru 2: Bir ailenin iki çocuğu var. Çocuklardan en az birisinin kesinlikle kız olduğu biliniyor. Bu ailede erkek çocuk olma ihtimali kaçtır?
İş görüşmelerinde adaylara başarılar diliyorum.
Not: Filmde geçen soru ile 3 mahkûm sorusunun cevabını okuyucular aşağıdaki adreslerde bulabilirler.