Sivas’ta düğünlerde eskiden okuyucu sağdıç ve yenge gitme adeti vardı. Köy köy, mahalle mahalle yazmak isterdim. Şimdilik özet olarak tek başlıkta yazdım. İnşallah tek tek, köy, ilçe, şehir mahalle olarak anlatmayı ve yayınlamayı ileri tarihlerde düşünüyorum. Büyüklerimden duyduğum gördüğüm kadarıyla yazmaya çalıştım. Çok fazla detaylara girmeden anlattım.
Eskiden nişan, sünnet ve düğünler akraba, komşu ve tanıdıklara okuyucu ile bildirilirdi. Okuyucu küçük kız çocukları güzelce giydirilip yanında bir büyük kadın akrabayla kapı kapı gezerek haber verilirdi. Kız çocuğu gittiği insanlara ‘’örneğin perşembe günü akşam namazından sonra kahvemiz, nişanımız, sünnet ya da düğünümüz var. Buyurup geleceksiniz’’ der. Onlarda ‘’Allah hayırlı uğurlu etsin. İnşallah davete icabet ederiz ‘’ diye cevap verir.
Kız evinde gelinin yakın bekar kız arkadaşı ya da akrabası sağdıç olur. Çeyiz serme ve göstermede, kına gecesi bitene kadar bu kız arkadaşı sağdıçlık yapar. Düğünde evli çift sağdıç olur ve erkek tarafından bir çift sağdıçlık yapar. Çeyiz büyük bir özenle yıkanır ütülenir. Ve duvarlara ip gerilerek pano gibi asılır. Süslenir. Kız tarafının aldığı çeyiz elişi, ne varsa sergilenir. Erkek tarafını aldıkları yaptıkları ne varsa beraberinde sergilenir.
Çeyiz görmeye gelenler imkânları doğrultusunda hediye getirirler. Genellikle mutfak eşyası olur. Çeyiz gösterme akşam namazına kadar devam eder. Akşam nazından çıkan akraba ve komşu erkekleri, yanında cami imamını düğün sahibi çeyiz serilen eve getirirler. Her eşyaya bedel biçilip çeyiz yazılır. Yazı işi bitince oradaki büyükler imzalar kız tarafına teslim eder. Bu kızın garantisi olarak görülürdü. Şimdi her şey çok farklı. Kahve ve çay ikramından sonra herkes gidince çeyiz toplanır. Güzelce katlanır. Sabah erkek evinden gelip götürülmeye hazır olur. Gelin ve arkadaşları birlikte kalırlar. Sohbetten uyuyamazlar. Sabah anne erken kalkıp kahvaltı hazırlar. Herkes kahvaltısını yapar. Sabah saat 10.00 gibi erkek tarafı gelip çeyizi götürür. Kız tarafından 5-6 kadın gider çeyizi eve yerleştirir. Evi düzenler.
O dönemlerde genellikle gelinler ayrı eve gitmez kayın valideyle beraber yaşarlardı. Düğün ise genellikle çeyizden 1 gün sonra yapılır. Bekar olan kızın yakını sağdıcın görevi biter. Düğün günü diğer sağdıca görevini bırakır. Erkek tarafında damadın sağdıçlığını aynı kişi yapabiliyor. Eşi işe geline düğün günü sağdıçlık yapıyor. Gelin düğün salonundan gidecekse sabah evden gelin dualarla çıkartılıp kuaföre götürülür. Kuaförden sonra fotoğrafcıya gidilip fotoğraf çektirilir. Sonra düğün salonuna gelinir. Düğün şu anki düğünlerle aynı. Yemekli, yemeksiz, takı töreni, halaylı geçer. Düğün sonuna kadar gelin damat ve sağdıçlar beraber gelin masasında otururlar. Düğün bitimi gelin arabasına bu dörtlü biner. Konvoyla gelin damat evine getirilir. Adetler yöreler göre değişir. Dama arabadan iner. Evin çatısı, balkon gibi yerlere çıkar. Hoca dua eder gelin arabadan ine damat elinde şeker ve para dolu keseyi gelinin başından aşağı döker. Eve geçerler.
Eğer evden gelin alma yapılacaksa evde düğün yapılır. Gelinlik giydirilir. Duvağı takılır. Salon yerine evde düğün yapılır. Kız evinin bahçesinde ya da geniş büyük odada herke toplanır. Oynanır. Geç saatlere kadar eğlenilir. Erkek tarafında aynı şekilde erkek evinde düğününü yapar. Davul, zurna eşliğinde eğlenilir. Damadı sağdıcı asla yalnız bırakmaz. Damat kaçırma olayı vardır. Damadı kaçırıp saklarlar. Bahşiş almadan bırakmazlar. Genelde bahşişi sağdıç verir. Bu nedenle sağdık damada adete yapışık gezer. Gece geç saatte düğün biter.
Sabah erken kalkılır. Kahvaltı yapılır. Sonra düğün evinde toplanılır. Erkek tarafında arabası olanlar gelir. Yöreye göre düğün konvoyuna katılacak araklara tül, havlu, fular takılır. Saat 10.00 da gelin alma denir. Herkes hazır olunca konvoy kız evine yola çıkar.
Kız evine gelince; sabah erken kalkıp geline baba evinde son kahvaltısı hazırlanır. Hep beraber buruk ama sevinçli kahvaltı yapılır. Akraba komşu arkadaşları evde toplanıp erkek tarafı beklenir. Erkek tarafı gelince kız tarafından bir çocuk kapıyı kilitler bahşiş alınır. Kapı açılır. Kapının önünde davul zurna çalınır. Kız tarafını bir hüzün kaplar. Gelinin erkek kardeşi geline kırmızı kuşak dualarla bağlar. Duvağı örtülür. Gelin herkese sarılır ağlayarak gelen sağdıç erkek tarafından kadınlarla arabaya bindirilip korna sesleriyle ve davul zurnayla evden ayrılır. Gelinin yanında 3-4 kişiden oluşan orta yaşlarda kadın gider. Bunlara yenge derler. Erkek tarafı bunu bildiği için onları götürecek boş bir araç ta getiriler. Hazırlıklı gelirler. Şehir turu yaptırılarak korna sesleriyle damat evine gelinir. Herkes arabadan inerler. Gelin ve sağdıç kalır. Dualar edilir. Gelin araban inmiyor derler kayınpeder ve kayın valide altın bilezik köylerde ise tarla hayvan veriyorum der ve gelini indirirler. Damat bozuk para şeker, leblebi den oluşan keseyi yüksek bir yere çıkar gelinin başına döker. Çocuklar bir hışımla şeker ve paraları toplarla. Gelin kapının önüne gelir. Adetler yöreye göre değişir.
Testi kırar, bal yedirilir dili tatlı olsun diye, buğday un serpen de var. Bereketli olsun diye. Eve gelirler. Evde gelin bütün misafirlere hoş geldin eder büyüklerin elini öper. Diğer tarafta soralar hazırdır. Misafirler yemeklerini yer. Gelin damat sağdıç için ayrı yerde sofra hazırdır. Yemekler yenir. Evde halaylar çekip eğlenilir. Yavaş yavaş misafirler giderler. Gelen yengeler. Gelinin odasını hazırlarlar. Gelinin yanında oturup sohbet ederler. Sonra yengeler evlerine bırakılır. Herkes evine çekilir. Herkes görevini yapmıştır.
Şimdi bu adetlerden hiçbiri yok. Her şey çok farklılaştı. Gençlik bu adetleri varlığını dahi bilmiyorlar. Kimi için ah o eski günler denerek özlemle yad ediliyor kimi ise çok gereksiz adetler denerek küçümseniyor. Nerde o eski günlerin saf ve temizliği. Gelenek görenekleri. Komşuluk yok, dostluk arkadaşlık yok, akrabalık, insanlık yok derken birde pandemi ile iyice insanlar bireyselleşip yabancılaştı. Bunlarda modernleşmenin bedeli hastalıkları oldu.
Günümüzde davetiyeler yaptırılıp dağıtılıyor. Çeşit çeşit davetiyeler seçiliyor. Zaman içinde o da kalkacak telefonla davet edilecek. Gerçi pandemi nedeniyle insanlar ailelerin tanışması, kız isteme, söz kesme, kahve içme gibi adetlerimizi telefonla görüntülü yapmaya başladı. Hatta yaygınlaştı.
Saygılarımla Nevin KILIÇ/SİVAS