Önce aşağıdaki menkıbeyi aktaracağım, sonra da Vatan, Millet Sakarya… ama niye?
Samsun’a geldi. Bir süre çalıştıktan sonra kentin postanesine gitti. Görevli bulunan PTT memuru o günü şöyle anlatıyor :Hava yağmurlu ve elektrikliydi. O zamanlar paratoner sistemi olmadığı için telleri toprağa vermiştim. Saat gece yarısına yaklaştığı bir anda kapıdaki nöbetçi koşa koşa geldi, bir haber verdi. Mustafa Kemal Paşa geliyor. O sırada, Mustafa Kemal Paşa tek odadan ibaret telgrafhaneye girdi. Ayağa kalktım.
— Buyurun Paşam.
— Derhal Havza ve Amasya ile görüşmem gerekiyor dedi.
— Hava elektrikli, telleri toprağa verdik, sizi görüştüremem!
— Bu, vatanın kurtuluşu ile ilgilidir. Muhakkak görüşeceğim, ya ölürüz, ya vatan kurtulur, dedi.
Ceketin cebinden ipek mendilini çıkarıp maniplenin üzerine koydu. Benim için telleri devreye sokmaktan başka yapacak bir şey kalmamıştı.
«Sen ölürsen ben de ölürüm» dedi.
Elimi bırakması için söylediğim ısrarlı sözlere aldırmadı, elimi uzun süre bırakmadı. Önce Havza’yı aradım. Derhal cevap geldi. Nöbetçi memur, Kemal Paşa’nın adamlarının emir beklediklerini söyledi. Paşa şifreli bir not verdi, yazdım. Gelen şifreli cevaba elimi bırakmadan baktı. Bir kağıda çabu*cak şifreli bir şeyler yazdı. Havza’ya iletmemi söyledi. Amasya ile de istedi*ği konuşmayı yaptı, sonra;
«Oh çok şükür, şimdi vatan kurtuldu.» Dedi ve maiyetiyle gitti. Birden aptallaşmıştım. Oturduğum yerden kalkamadım. Mustafa Kemal Paşa hayatını ortaya koyan bir kişiydi. Fes kapmaya, mevki elde etmeye gelmiş biri olamazdı. O bir gerçek vatanseverdi, Atatürk’e hayranlığım yağmurlu bir gecede böyle başladı işte…
Tarih kitaplarının arasından kahve renkli satırlarla bunları bu güne çıkarmak, anmak mutlu etti beni.
İnsanlara ya para vererek ya ikna ederek ya da zor kullanarak bir şey yaptırırsınız. “Parayla satın alınan sadakat, daha fazla parayla satılır” özdeyişinden hareketle Gazi Mustafa Kemal, işte bu ve benzeri menkıbelerdeki gibi gönülleri fethetmiş daha yolun başındayken.
O telgrafhane memuru öylesi bir gecede ancak o şekilde ikna edilebilirdi. Ekip – lider halk kenetlenmesi ve en başta da SA-Mİ-Mİ-YET
Niye 19 Mayıs?
Çünkü baharın sonları, kıştan mayısa geçen zaman biriken enerjinin en üst noktada olduğu zaman. Büyük kurtuluş destanının ilk ivmesini baharın canlılığı, enerjisi sağlayabilirdi ancak. M. Kemal’in hayatındaki 19 ların bir araya gelmesi ise ayrı bir vakıadır.
Niye Gençlik?
Nasıl ki Mayıs ayı, o yılın enerji birikiminin en üst düzeyde olduğu yıl ise, kurtuluş destanının miladı sayılabilecek 19 mayıs çıkartması günü de yine bir insan ömründe enerji birikiminin zirve zamanlar gençlik zamanlarıdır. 23 Nisan ulusal egemenlik bilinci en küçükten yerleşsin diye çocuklara verilirken, bir ülke için kader çizgisinin ve atılımın başlangıcı olan bu tarih te doğal olarak gençlere verilmiştir.
Niye Samsun?
Osmanlı’nın çekirdeği olan Anadolu toprakları dört koldan sömürgeci ülkelerce işgal edilmişken, Anadolunun böğrüne doğru en kolay en sağlıklı ve en güvenli sirayet edilecek yer Orta Karadeniz Bölgesiydi. Karadeniz’in kurtuluş mücadelesi açısından bir başka önemi vardır.
Karadeniz hırçındır, daima enerji ve hareket üretir. İklimi değişkendir… insanları ise risk almayı sever, mücadeleci, inisiyatif kullanmayı seven, enerji dolu ve ayağına üşenmeyen insanlardır. Kurtuluş mücadelesinin ilk adımı en önemli adımdır şüphesiz. Bilinir ki, koşmaya bile ilk başlarken ilk adımın ağırlığı ve ayağın yere olan sabitliği önemlidir. İşte Samsun bu açıdan güvendi, karadenizli bu açıdan enerji desteğiydi.
Karadeniz bölgesinin bu iklim desteği, Karadenizlilerin moral ve motivasyon desteğiyle milli mücadele veya Kuvvayı milliye yayı samsunda gerilmiştir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün cenaze namazı 19 Kasım 1938 tarihinde kılınmıştır.
Gençlerimize kültürel değerlerine sahip çıkacak bilinç ve irade dilerken, Milli Mücadelede şehit olan geçmişimizi, bu gün aramızda olmayan Başta Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını rahmetle ve saygıyla yad ediyoruz.
İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004).
Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi.
ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir.
Eserleri:
Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.
Gençlik her daim bu ülkenin gözdesi olmaya devam edecek çünkü geleceğin yetişkinleri olcağız. Vatan, millet, Sakarya!