“Kara bulutlar çökmüş yine ülkemin üzerine
Sönmez ateşler düşmüş 13 anne yüreğine.”
Asuman Soydan Atasayar
*
Kumpasçılardan, hainlerden
Diyetimi istiyorum,
Toprağa düşen bedenimle feryattayım
Hakkımı helal etmiyorum.
Muhsin Durucan
Şair ve şehit Tümgeneral Aydın,15 Temmuz’da: “Bir tek er dahi kışladan dışarı çıkmayacak!” buyruğunu veren, bölgesinde kalkışmayı önleyen ve aynı zamanda Kato operasyonunu yöneten vatansever komutansızdı.
Şırnak’ta düşen helikopterde bulunan 23. Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın’ın üsteğmen iken kaleme aldığı ‘Hanke’ye ağıt‘ başlıklı şiiri başlı başına duygu yumağı… Şehit olan Tümgeneral Aydın’ın 1992 yılında Topçu Üsteğmen olarak görev yaptığı yıllarda yazdığı şiiri birlikte okuyalım:
“Doksan kişiydik biz o gün. / Aç, susuz, uykusuz. / Nasır tutmuş ayaklarla, yürüyorduk kaygusuz. / Sis, çamur, kanla, terle, üzerindeydik bulutların. / Ayrım Hanke Yaylası’nda, yeşerirken umutlarım. / Soğuk namlular elimizde, yürüyorken dağlara. / Şehitlerden selam geldi, savaşan tüm sağlara. / Uzaklarım yakınlaştı, inancımla, davamla. / Uyan Hanke geliyorum, heybetimle, havamla…”
Şırnak’ta askeri helikopterde şehit düşen 13 askerimizden birisi kumpas mağduru Yarbay Songül Yakut… Gazeteci Nazlı Çelik, bir süre önce haber için o bölgeye gitmiş, orada çekimler yapmışlardı. O çekimlerde Nazlı Çelik, Yarbay Songül Yakut’u da ziyaret etmiş, onunla konuşmuş ve fotoğraf çektirmişti.
Sosyal medya hesabı Instagram’dan Şehit Yarbay Songül Yakut ile bir fotoğrafını paylaşan Nazlı Çelik, paylaşımının altına şu notu düşmüş: “Türkiye’nin ilk kadın ilçe jandarma komutanı Şehit Yarbay Songül Yakut. Acılar tarifsiz. Dün yan yana oturup memleket sevdasını konuşuyorsun, dertlerinde kayboluyorsun. Bugün şehit haberini alıyorsun. Onlar ki bu ülkenin görünmez kahramanları, gittiler mi aramızdan yine sessizce…”
Yıllarca girilemeyen Kato Dağı operasyonunda yüreğimizi yakan şehitlerimizin adları şöyle: Operasyonu yöneten 23. Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın, Albay Oğuzhan Küçükdemir, Albay Gökhan Peker, Yarbay Songül Yakut, Binbaşı Koray Onay, Yüzbaşı İlker Acar, Yüzbaşı Nuri Şener, Pilot Yüzbaşı Serhat Sığınak, Pilot Üsteğmen Aldülmüttalip Kesikbaş, Başçavuş Mehmet Erdoğan, Teknik Başçavuş Fevzi Kıral, Uzman Çavuş Zeki Koç ve Piyade Uzman Çavuş Hakan İncekal…
Anaların ağlaması gözümde şimşeklendi. H. H. Kormazgil’in dizeleri belleğime hücum etti: “Gördüm babaların ağlamasını / anaların ağlaması bir başka / anaların ağlaması bir ayrı / anaların ağlaması bir beter / dövülen döş / yolunan saçları / damlayan bir çığlık / ağustosta çam ormanı yangını…” Ebette her ölüm erken ölümdür. Nasıl kabullenir anneler ki…
13 vatan evladının yurt savunmasında şehadetinden dolayı üzüntümüz dağlarca… Böylesi mübarek bir günde şehitlik şerbetini içen ve şehitlik rütbesine kavuşan kahramanlarımıza Allah rahmet eylesin. Ruhları şad, mekânları cennet olsun, demekten öte elimizden başkaca yaptırım gelmediğinin acısını yüreğimizde yaşıyoruz!
Bir Erzincan türküsü eşliğinde TV haberlerini izlerken içim acıyor: “Şu yüce dağları duman kaplamış / Yine mi gurbetten kara haber var/Seher vakti burda kimler ağlamış/ Çimenler üstünde gözyaşları var.”
31 Mayıs 2017 Çarşamba günü Şırnak’taki helikopter kazasında ükesi için şehit olan canlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine dayanma gücü, ulusumuza baş sağlığı diliyorum. Şehitlerimiz ışıklar içinde uyusunlar!
Şehit
Toprağı sularken şehidin kanı,
Hüznümü dışarı atamıyorum.
Kahpece vururken insan insanı,
İnsan olduğumdan utanıyorum.
Dr. Nedim Uçar
*