Değerli Okur!
İçinde bulunduğumuz bu kenti “ADANA’yı tanıyor muyuz?
Sahi, tanıyor isek ne kadar tanıyoruz?
Dünya insanlık ailesine her alanda karizmatik değerleri bağışlayan Adana, dünya insanlığına misyonuna ve şanına uygun olarak sunulup, tanıtıla bildi mi?…
Tam da bu sorulara yoğun olarak kafamda cevaplar ararken uğradığım ünlü bir yayın evinde Adana’yla ilgili tanıdık, bildik, dost ve dahi 17 göbekten! Adana’lı bir hocanın,(akademisyen) kitabına rastladım.
Aaaa birde ne göreyim! Sahibi tarafından imzalanarak zatıma yıllar önce hediye edilen bir kitap. Ben ihmal etmiş onca kitap arasından okuyamamıştım.(bu tavrımdan dolayı af ve bağışlanmak dilerim)
Adana ve kitabı yazan güzel insan adına düşler kurarak evime yöneldim Kitabı, kütüphaneden bularak, büyük bir heyecanla sindire sindire okudum.
İşte o kitaptan bazı anekdotlar:
Kitap, “Adana’da Tarih, Tarihte Adana” adını taşıyor. Adından da anlaşılacağı üzere bu kitap, Adana’mızın hem tarihini ve hem de tarihi eserlerini konu ediniyor. Vakıfnameler, Adana’yı gören seyyahların gözlemleri, arşivlerimizdeki belgeler, hatıralar ve çok sayıda bilimsel araştırmalardan kaynak olarak yararlanılmış. “Konular zengin dipnotlarla ve fotoğraflarla açıklanmış, hem göze hem bilgiye hitap eden muhteşem bir eser.”
Kitabın 2006 yılında yapılan ilk baskısının tamamı, çok kısa sürede satılmış. 2012 yılında “Etik Yayınları” tarafından ikinci baskısı yapılmış. “Kadrini bilmeyenler alır eline/ Onun için eğri biter menekşe”dediği gibi, Karacaoğlan’ımızın; tam 2 yıldan beri 3 adet kitabı, DR Mağazalarında 3 yıldır satış rekorları kıran (http://www.dr.com.tr/Kitap/Ataturkun-Kehanetleri/Yuksel-Mert/Arastirma-Tarih/Tarih/Ataturk/urunno=0000000355302) bir yazar olarak, bunu ancak ben anlayabilir ve kaleme alırdım.
Bu tür, yani akademik araştırma ürünü olan, bilimsel, mimarlık tarihi -şehir monografisi türündeki kitapların ikinci baskılarının yapılması pek görülmüş şey değil. Bu, yazarın ve kitabının başarısını gösterdiği kadar, Adana’nın tarihinin ve mimari eserlerinin ne kadar ilgi gördüğünü anlatmaya yeter.
Konu Adana, ama kitap yerel değil. İnternette bütün büyük yayınevlerinde var, yani bütün Türkiye’de satılıyor. “Adana’da Tarih, Tarihte Adana” adlı kitap iki ana bölümden oluşuyor.
Birinci bölüm: Tarihte Adana, zengin kaynaklardan yararlanarak, Adana tarihinin derli toplu bir özetini ortaya koyuyor. Tarihin bilinebilen eski dönemlerinden başlıyor, Ramazanoğlu Beyliği ve Osmanlı dönemlerini ele alıyor, kurtuluş savaşının sonuna kadar olan zaman dilimini konu ediniyor. Siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel olayların Adana’yı ve Adana’daki mimarlığı doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilendiren kısımlarını açıklıyor.
“Adana’da Tarih adı verilen ikinci bölüm ise” Adana’daki mimari eserlere ayrılmış. Şehrin halen ayakta duran en eski yapısı olan Taşköprü’yle başlıyor. Şehrin en ışıltılı tarihi eseri durumundaki Ulucami külliyesi ve diğer mimari eserlerle devam ediyor. Adana’nın eşsiz güzellikleri, detaylı şekilde ve farklı yönleriyle anlatılıyor, fotoğraflarla ve plan çizimleriyle açıklanıyor.
Adana kültür tarihinde önemli bir boşluğu dolduran bu eser uzun süreli akademik bir çalışmanın sonucu. Kesinlikle bilimsel bir eser, fakat kuru bir dille anlatmıyor. “Bilimsel ciddiyetinden ödün vermeyen, terminolojisi hafifletilmiş” bir mimarlık tarihi araştırmasıdır.
Bu özelliği ile “Adana” ile ilgili çalışan akademisyenler için bir “referans” kitabıdır. Hem de “tarihe” ve “kültüre” ilgi duyanların büyük keyifle okuyacağı bir “başucu” kitabıdır.
20 küsur kitaba imza atan bir insan olarak; “Rica moduyla”,
Başta, “Adana Valimiz Sayın Mustafa BÜYÜK ” Bey’in,
Adana “Şehremini Hüseyin SÖZLÜ ” Başkanımız’ın,
“Çukurova Üniversitesi Rektörü Sayın Mustafa KİBAR”ın, bu anlamlı eseri yabancı misyona ve dahi kentimize gelen saygın misafirlerine gönül rahatlığı içinde hediye edebileceklerini “MERTÇE” tavsiye ediyorum.
Kendim için bir şey istiyorsam “NA-MERT”im!
Her şey “ADANA” için.
Sevgi ve saygılarımla…
ATATÜRK KÖŞESİ
Bende bu vekayiin ilk hissi teşebbüsü bu memlekette bu güzel Adana’da vuku bulmuştur…
DÜŞÜN-TAŞIN
Bir insanın değeri kitaplarına eşittir..
GÖNDERMELER
-Dünden itibaren, 21. Altınkoza film festivali münasebetiyle sanat ve sinema dünyasının başkentinin bir hafta süreyle Adana olacağını bilmeyen duymayan var mı?
-Adana Şehremini Hüseyin Sözlü’nün, 5 yada altı ay içerisinde kaçak ve kayıpları ortadan kaldırarak ulaşımda özellikle öğrenciler için ciddi kolaylıklar sağlayacaklarını taahhüt ettiğinden haberiniz var mı?
-Adana olgunlaşma Enstitüsünün Zemin Katında Adana’mızı bütün boyutlarıyla yansıtan, ziyaretçileri büyüleyen harika bir müze olduğundan haberiniz var mı?
-Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut ÇELİKCAN’ın, sevgi, güven ve saygıya dayalı uzlaştırıcı özelliklerinden rahatsız olan nadanların kimler olduğunu merak ediyor musunuz?
-Adana Medya’da yayımlanan Sevgi ve aşk temalı köşe yazılarımın insanların çoğunluğu tarafından büyük bir keyifle okunduğunu, bazı geri zekalı fanatik zihinliler tarafından da şiddetle eleştirildiğini bilmeyen var mı?
-Adana’nın en çok seyahat eden ve yurt dışına giden gazetecisinin; Akdeniz Tv’nin Sahibi ve Altınkoza’nın yeni Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yüksel EVSEN olduğumu bilmeyen var mı?
-Şair, Yazar ve Yayıncı Adem ÖZBAY’ ın “Aşka gittim Dönmeyeceğim.” Adındaki kitabının “yok satanlar!” listesinde olduğundan yayın evinin ve asistanlarının haberi var mı?
-14 yıldır devam eden Mertçe Söyleşi programlarının yeni yayın döneminde de AKDENİZ TELEVİZYONU’ n da (inşallah) bütün güzelliğiyle devam edeceğini biliyor musunuz?
-Her Çarşamba lokum Fm’de yayımlanan CENDERE programının en çok eleştiri alan üyesinin Hüseyin Bayrak ve moderatör Köylü Memet olduğunu biliyor musunuz?
-Gazetemiz Adana Medya’nın İmtiyaz Sahibi Taner TALAŞ’ın köşe yazarlarına gösterdiği engin ve olgun tavrıyla; Adana’ya gerçekleri haykıran, özgür, özgün ve özgül ağırlıklı bir gazete kazandırdığını bilmeyen var mı?
-3,5 aydır devam eden yayla serüvenini CEBEL-İ BEREKET’de noktalayıp Adana’nın dayanılmaz, katlanılmaz sıcak gündemli ortamına alışmaya çalıştığımdan haberiniz var mı? (HOŞBULDUK!)
yukselmertoglu@hotmail.com